İznik Çinisi

Bursa’nın İznik ilçesi, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu yönüyle kültürel zenginliğiyle öne çıkan bir kenttir. Aynı zamanda çini sanatının da başkenti olarak kabul edilmektedir. Bu görkemli sanat, usta ellerde şekillenerek 14. ve 15. yüzyıllarda altın çağını yaşamıştır. Dönemin cami ve saraylarında dekoratif bir unsur olarak yaygın şekilde kullanılan çiniler, bu yapıların estetik ve ihtişamını daha da artırmıştır. İznik çinisinin en dikkat çekici özelliği, %80 oranında kuvars (yarı değerli taş) içermesidir. Bu nedenle seramik literatüründe “üretimi imkânsız seramik” olarak tanımlanmıştır.

Sanatkârlar, yaşadıkları dönemin sosyal yapısını, inançlarını ve duygularını motiflerle çinilere yansıtmıştır. İslam felsefesiyle şekillenen bu motiflerin ana teması Allah’a ulaşma arzusudur. Üzüm motifi bereketi, lale ise yaşamı simgeler. Barış ve sevgi gibi evrensel kavramlar ise motif ve renklerle anlatılmıştır. Bu yönüyle İznik çinisi, geçmişten günümüze aktarılan önemli bir kültürel miras niteliği taşımaktadır. “Geleneksel Çini Ustalığı”, 28 Kasım – 2 Aralık 2016 tarihlerinde Etiyopya’nın Addis Ababa kentinde düzenlenen UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Hükümetlerarası Komite 11. Olağan Toplantısı'nda Türkiye adına İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne dahil edilmiştir.