Nazım Hikmet'in "Tepemde bir de çınar olursa, taş maş da istemez hani..." sözü üzerine cezaevinde Nazım Hikmet ile tanışan İsmail Başaran, bu vasiyete binaen bu çınar ağacını ağacını 1964 yılında, ölümünün 1. yılında diker. Bir gün Cenazesi Türkiye'ye getirilirse ve vasiyet şiirinde bahsettiği çınar ağacının altına gömülmesi için İsmail Amca bu ağacı dikmiştir. Çınarın namı ülkeye yayılmaya başlayınca 12 Eylül yönetimi jandarmaları gönderir ve çınar 1980 öncesinde kesilir. 5 yıl sonra bir çınar daha dikilir ancak bu sefer uzun süre yeri kimseye söylenmez. 1990'lı yıllarda çınar ağacı yeniden kesilip yakılır. Sonrasında, tekrar dikilen Nazım Çınarı artık koruma altındadır. Nazım Çınarı'na Moskova'daki mezarından toprak getirilir. Moskova'daki mezarına gidemeyenler ölüm yıldönümünde bu çınarın altında toplanır.